Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HAMDIM VE SONRASI

İnsan acı çeker. Bir zalimin eline düştüğünden değil, kendi sergüzeşti içerisinde çiğliğinden arınıp pişmek için en çok. Pişmek için tabiattaki her nesneye acı gerektir çünkü. Pişme anında fark etmiyoruz çoğu zaman. Aradan zaman geçmesi, perdelerin kalkması, gözün açılması gerekiyor ki bak böyleymiş, iyikiymiş, şükür ki olmamış, olsa böyle olamayacakmış falan diyelim. Bu da bir bencillik hali tabii yarar görmediğimiz hiçbir şeyi istememe, kabullenememe. Oysa nârın da hoş diye bir tabir vardı bi zamanlar ya, neyse.. Ne kadar ağlasak, çırpınsak, yıpransak, acının ağırlığı altında sıkışıp kalsak da geri getiremiyoruz olanları, ölenleri, gidenleri... Acıya maruz kalma anında her bir çırpınmamız çiğliğimizi artırıyor, suyumuzu soğutuyoruz. Her bir kabullenememe, isyanımız.. Ancak zaman geçince olanların farkına varabilir, her şeye rağmen şükür diyebilirsek arındığımızı hissediyoruz. Bu da kolay olanı tabii. Yangının içinden çıkan insan soğuyunca başka bir insan edasıyla bakıyor kendine....