NAYLON BİR ÖLÜM
Gülünce güzel gülerdi kız
Yalnız gülerken güzeldi zaten
Allar giyerdi, pullara bürünürdü,
fistanlara sarınırdı
Allar
Pullar
Fistanlar…
Hala kaldı mı bunlardan,
Bu kızlar?
Dönünce bir iyi dönerdi başlar
Dipsiz kuyular, köhne manastırlardan
Yeşil mezarlardan dirilir gelir
başım.
Mezarlara kavaklar dikilirdi
eskiden
Kavak salınınca şöyle,
Bir ölü fırlardı günahından.
Soğuk bir taşı öperdi kız
karanlıkta
Kalkar ağlardı.
Ağlayınca güzel ağlardı kız
Yalnız ağlarken böyle masum
olurdu kuşlardan.
Eskiden kuşlar da yaşardı ışıklı
evlerde
Bir Hindu’nun buğday saçan
parmaklarından daha şefkatsiz değildi parmaklarımız,
Belki kuru fakat…
Bir çocuk sığınırdı bereketli
göğsümüze
Koca bir insan çıkardı içinden,
insanlığına rastlayınca.
Eskiden kavaklar, mezarlarda
Sallanır dururdu
Üflerdik günahları dökülürken
beraber.
Yâd ederken de güzeldi kız
Hep sahici kalırdı çünkü yâdında,
gidenler
Et çürür, naylon çürümez, bilirdi
Hiç koymadı bir mezara
Böyle naylon çiçekler…
Yorumlar
Yorum Gönder